Osmanlı Devletinde Arnavut Paşalar Ve Hayrâtı: Hafız Ahmed Paşa ve Fatih'teki Camii-Külliyesi- Müfid Yüksel

 









Osmanlı Devletinde Arnavut Paşalar Ve Hayrâtı.

HAFIZ AHMED PAŞA VE FATİH’TEKİ CAMİİ-KÜLLİYESİ

Müfid Yüksel

Hafız Ahmed Paşa ile ilgili Mehmed Süreyya’nın Sicill-i Osmani adlı eserinde şu kayıtlar yer almaktadır:











Hâfız Ahmed Paşa-Hadım: Arnabûddur. Enderûn-ı Hümâyunda feyz alıp, kilercibaşı olmuşdur. Buradan Kıbrıs beylerbeyliği ile çıkmışdır. 998’de vezâretle Mısır vâlisi olmuşdur. 1003’de Bosna vâlisi oldu. 1005’de bir harbde iki bin düşmeni telef eylediyse de, 1006’da Tuna’da bir hile-i harbiye ile münhezim olmağla ma’zûl oldu. Sonra vezîr-i râbi’ olup 1008’de kâimakâm-ı sadr-ı âlî oldu. On mah sonra azl olunup Anadolu muhafazasına gönderildi. 1012’de Yedikule’de hapsedildi. 1013 Muharreminde sâniye kâimakâm oldu. Ba’de’l-azl 1016’da Hacc-ı Şerîfe âzim olup avdetde mütekâid oldu. 1022 Ramazanının yirmi üçünde Dersaâdet’de fevt oldu. Fatih’de Küçük Karaman Câmiinde medfundur. Câmi’ ve medrese ve Dâru’l-Kurrâsı vardır ki, 1004’de inşâ edildi. Sadâsı güzel olmağla, Kur’ân kıraat eyledikde tilâvetini istimâa halk hâhiş gösterirler idi. Âkil, mu’tedil zât idi.

(M. Süreyya, Sicill, 1311: 2/97-98)

Hâfız Ahmed Paşa - Hadım -: Arnavuttur. Enderun-ı Hümâyunda yetişip kilercibaşı olmuştur. Buradan Kıbrıs beylerbeyiliği ile çıkmıştır. 998 (1590) de vezirlikle Mısır valisi olmuştur. 1003 de Bosna valisi oldu. 1005 (1596/7) de bir savaşta iki bin düşmanı telef eylediyse de 1006 da Tuna’da bir savaş hilesi ile yenilince azledildi. Sonra vezir olup 1008 (1599/600) de Sadâret kaymakamı oldu. On ay sonra azlolunup Anadolu muhafazasına gönderildi. 1012 (1603/4) de Yedikule’de hapsedildi. Muharrem 1013 (Haziran 1604) de 2. defa kaymakam oldu. Azilden sonra 1016 (1607/8) da Hacc-ı şerife gidip emekli oldu. 23 Ramazan 1022 (6 Kasım 1613) de İstanbul’da öldü. Fatih’de Küçük Karaman Camii’nde medfundur. Cami, medrese ve darükkurrası vardır. Ki 1004 de inşa eyledi. Sesi güzel olmağla Kur’an okuduğunda, halk okuyuşunu dinlemek için istek gösterirler idi. Akıllı, mutedil zattı. (II/97)

Selânikî tarihine göre, Kıbrıs beylerbeyi iken, H. 999 tarihinde Mısır beylerbeyi olmuştur. Mısır beylerbeyi iken H.1002 tarihinde vezaret rütbesdi ile hükmetme rütbe/selahiyeti verilmiştir. 7 Receb 1003 Tarihinde ise Mısır beylerbeyliği kendisinden ref’olunmuştur. Yine aynı yılın aynı ayında vezaret rütbesi ile Yemen beylerbeyliğine tayin olunmuştur.

1004 yılı Muharreminde Bosna Beylelerbeyliği tevcih olunmuştur. Rebiülevvelin on birinci gününde de vazifesine mübaşeret etmiştir. 12 Şevval 1005 Tarihinde vazifesi Budin Beylerbeyliğine nakledilmiştir. 1006 Tarihinde buradan ref’ olunarak Vidin muhafazasına memur edilmiştir. Budin ve Vidin muhafazalarına memur iken çeşitli seferlere de iştirak etmiş bu seferlerde serdar olarak tayin olunmuştur. 1007 tarihinde ise İstanbul’a gelir. Sedaret kaymakamı oluncaya kadar İstanbul’da vezaretle başka vazifelerle vazifelendirilir. (Târih-i Selânikî, 1999, Cilt. 1-2)

Hafız Hüseyin Ayvansarâyî’nin Hadîkatu’l-Cevâmi’inde Camii ile ilgili şu kayda rastlanılmaktadır:










Hâfız Paşa Cami’i Der Kurb-ı Karaman

Bânîsi Hâfız Ahmed Paşa’dır. Medrese ve dâru’l-Kurrâ ve sebîl ve çeşmesi vardır. Ve cami’-i şerîf dâhilinde dolaplarda kütüb-i mevkûfesi vardır. Tâk-ı dergâhında bu târîh masturdur:




 




مقتضای وزرا حضرت حافظ پاشا

يسّرالله له مايتمنّي و يشاء

چار ركن حسنات اولماغيچون ياپدردي

جامع و مدرسه و چشمه و دارالقرّاء

دمبدم آب سبيلندن ايچر ابن سبيل

سلسبيل ارماغينڭ زوقن آلورلر گويا

ايلدی چونكه او عالي همم اعلی حسنات

انعم الله عليه الدرجات العليا

علما و فضلا مجمعيدر هر بر طرفی

اوليجق بويله محلّنده گرك اويله بنا

حافظيّه آنڭ اولدی علم و تاريخي

غم دگل مدت عمر ايله اولونر احصاء



Muktedâ-yı vüzerâ Hazret-i Hâfız Paşa

Yessirullahu lehu mâ yetemenna ve yeşâ

Çâr rükn hasenât olmağiçun yapdırdı

Câmi’ u medrese vü çeşme vü dâru’l-Kurrâ

Dembedem âb-ı sebîlinden içer ibn sebîl

Selsebîl ırmağının zevkin alırlar gûyâ

Eyledi çünki o âlî-himem a’lâ hasenât

En’amellahu ‘aleyhi’d-derecâte’l-‘Ulyâ

Ulemâ ve fuzalâ mecma’ıdır her bir tarafı

Olıcak böyle mahallinde gerek öyle binâ

Hâfıziyye ânın oldı ‘alem u târîhi

Gam değil müddet-i ömr ile olunur ihsâ

1004

 

Sebîli dâhilinde medfûndur. Mahallesi yokdur.”

( Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin, Yazma, 1231:44b; Hadîkatu’l-Cevâmi’, 1281:1/87-88)

Ayvansarâyî, Vefeyâtında ise Hafız Ahmed Paşa ile ilgili şu farklı bilgileri kaydetmiştir:








Hâfız Ahmed Paşa

İkinci kubbe vezîri iken dâmâd olup ba’dehu Edirne beylerbeyisi Hasan Paşa töhmetiyle Halvet خلوت sene 1036 târihinde katlounup Sultan Muhammed Câmi’i civârında binâ eylediği câmi’inin mihrâbı önünde defn olunmuşdur.[1]”

(Ayvansarâyi, Vefeyât, Yazma, İSTÜY. TY. 2539. Vr: 8a; 1978: 10)

Ayvansarâyî’nin Vefeyâtında Hafız Paşa’nın 1036’da katledilmiş olduğuna dair kayıt başka kaynaklarda doğrulanmamaktadır.

Sicilli Osmanî’nin yukarıda alıntıladığımız kaydına göre 23 Ramazan 1022/6 Kasım 1613 tarihinde İstanbul’da eceli ile vefat ettiği yazılmaktadır.

İkinci kubbe veziri ve sadâret kaymakamı da olan Hafız Ahmed Paşa’nın 1004/1595-96 tarihinde inşa ettiği Küçük Karaman Caddesi üzerindeki camiin 14 odalı medresesi, Daru’l-Kurra’sı, sebili ve çeşmesi bulunmaktaydı. Kuzeybatı tarafında yer alan Dâru’l-Kurrası yola gitmiş olup ihyâ edilememiştir.























Çeşmesi ise medresenin güneybatı duvarında halen mevcut olup bakımsızdır. Üzerinde sadece “Hâfız Paşa” yazısı bulunan bir kitâbe vardır.










Camiin ihyası sırasında medresenin kuzeybatı duvarına kesme taştan yeni bir çeşme de ilâve edilmiştir. Yeni ilâvelerle kubbeli son cemaat yerleri uzatılmıştır. Hadika’nın kaydına göre cami dolaplarında bulunan 36 ciltten oluşan yazma kitaplar ise bugün Süleymaniye kütüphanesindedir.(Ayvansarâyî, Mecmuâ, Yazma.1179: 96b; Matbu.1985:293; Öz, 1997:1/66; Fatih Camileri, 1991:114-115)

1990’lı yıllarda ihyâ edilen cami ve medrese bu sene yeniden esaslı tamir edilmiş, Medresesine Muttasıl Dâru’l Kurrası ise yola gittiğinden ihyâ edilememiştir.




Bibliography

Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin, 1179/1765-66. Mecmuâ-i Tevârih, Yazma, Müellif Hattı, Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Hazine:1565

Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin, 1231. Hadîkatu'l-Cevâmi', Yazma, Hattat Mustafa Râkım Hattı. İstanbul Üniversitesi Ktb. TY. 08872.

Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin,1281. Hadîkatu’l-Cevâmi’, C. 1-2, Matbaa-i Amire, İstanbul

Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin, 1985. Mecmuâ-i Tevârih, Hazırlayanlar: Fahri Ç. Derin-Vâhid Çabuk; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No. 3092, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul

Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin, 1978. Vefeyât-ı Selâtîn Ve Meşâhîr-i Ricâl, Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktb. TY. 2539 Matbu: Hazırlayan: Fahri Ç. Derin; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No. 2241, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul

Fatih Camileri, 1991, Türkiye Diyanet Vakfı Fatih Şubesi, İstanbul

Mehmed Süreyya, 1311. Sicilll-i Osmânî, Cilt.2. Dâru’t-Tibâeti’l-Amire, İstanbul.

Öz, Tahsin, 1997. İstanbul Camileri, Cilt. 1-2, 3. Baskı, TTK. Ankara

Selânikî, Mustafa Efendi, 1999. Târih-i Selânîkî, Hazırlayan: Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Cilt. 1-2, 2. Baskı, TTK Yayınları, Ankara

 

[1] Sâir hayrâtı ve sebîli dâhilinde medfûn olduğu hakkındaki farklı mâlûmât için bk. Hadîka, 1/87-88. 1918 Fatih yangınında harap olan câmi 1990’lı yıllarda yeniden ihya edilirken harap sebili de yapılmış olup, sebilin ittisalindeki türbesi de ihya edilmiştir.

 


Yorumlar

Popüler Yayınlar