Arabistan-Tebuk/Hisma حسمی ‘da, Mâide Suresinin 47. Âyet-i Kerîmesinin bir bölümünün (Durak yerinden sonra) yazılı olduğu Osman bin Vehrem El-Mekkî’ye âit erken İslâmi dönem kaya yazıtı ve tercümesi
Arabistan-Tebuk/Hisma حسمی
‘da, Mâide Suresinin 47. Âyet-i Kerîmesinin bir bölümünün (Durak
yerinden sonra) yazılı olduğu Osman bin Vehrem El-Mekkî’ye âit erken İslâmi
dönem kaya yazıtı ve tercümesi
Bu çok çok değerli
keşifleri ve paylaşımlarından dolayı Arkeolog/Epigrafist/Tarihçi
فريق
الصحراء
@AlsahraTeam 'a teşekkürü
borç biliriz
شكراً جزيلاً للسيد فريق
الصحراء
@AlsahraTeam
لأجل اكتشافاته و تغريداته و
مشاركاته و قراءته القيّمة للنقوش الاسلامية المبكّرة
فمن (و من) لم يحكم بما أنزل الله
فاولئك هم الفسقون
و كتب عثمن بن وهرم المكي
Tercümesi
وَلْيَحْكُمْ أَهْلُ الْإِنجِيلِ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فِيهِ ۚ وَمَن لَّمْ
يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ
(Ve dedik kî:)
«İncîl sahibleri Allah’ın, onun içinde indirdiği (hükümler) le hükmetsin. Kim
Allah’ın indirdiği (ahkâm) ile hükmetmezse onlar fasıkların ta kendileridir». (Mâide
Suresi, 47)
Ve (bunu) Osman bin Vehrem
El-Mekkî yazdı.
Notlar:
Mekke-i Mükerreme’nin 12
Km. kuzey doğusunda Useyle vâdisinde, ilki 80/699 tarihli Bakara Suresinin 21.
Ayetinin bir bölümünün, ikincisi Vâkı’a suresinin 28. Ve 40. Âyet-i
Kerimelerinden bazı bölümlerinin yazılı olduğu Osman bin Vehren’e ait iki kaya
yazıtı bulunmaktadır. Mekke-i Mükerreme Useyle Vâdisindeki yazıtlarda yazıt
sahibinin adı عثمن بن وهرن Osman bin Vehren olarak yazılmışken, Tebuk-Hisma’daki bu
kaya yazıtında عثمن بن وهرم المكّي Osman bin Vehrem El-Mekkî adı okunmaktadır.
İsimleri benzeyen bu
şahısların aynı şahıs olup olmadığı tam tesbit edilememektedir. Ancak, Mekke
civarında ayetlerden bölümlerin yazılı olduğu iki yazıtının olması,
Tebuk-Hismadaki yazıtta isminde sadece ن Nun ve م Mim harfleri değişikliği olması ve El-Mekkî
nisbesini kullanması ve yine âyetten bir bölümün yazılı olmuş olması bu
ihtimali güçlendirmektedir. Her üç yazıt sahibi aynı kimselerse, Mekke-i
Mükerreme’deki ilk yazıtın 80/699 yılına tarihlenmiş olması dolayısıyla, tüm
yazıtlar hicri birinci yüzyıla tarihlenebilir. Nitekim yazım şekli ve imlâları da bunu göstermektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder