Arabistan-Tebuk/Hisma حسمی ‘da, Ashâb-ı Kirâmdan ذو الشهادتين Zu’ş-Şehâdeteyn (İki şehâdet/şahitlik sahibi) lakaplı Huzeyme bin Sâbit bin El-Fâkih El-Ensarî El-Hatmî (R.A)’nin torunu hadis râvisi Muhammed bin Umâre bin Huzeyme El-Ensarî’ye ait erken İslâmi dönem kaya yazıtı ve tercümesi
Arabistan-Tebuk/Hisma حسمی
‘da, Ashâb-ı Kirâmdan ذو الشهادتين Zu’ş-Şehâdeteyn (İki şehâdet/şahitlik sahibi) lakaplı
Huzeyme bin Sâbit bin El-Fâkih El-Ensarî El-Hatmî (R.A)’nin torunu hadis râvisi Muhammed
bin Umâre bin Huzeyme El-Ensarî’ye ait erken İslâmi dönem kaya yazıtı ve
tercümesi
Bu çok çok değerli
keşifleri ve paylaşımlarından dolayı Arkeolog/Epigrafist/Tarihçi
فريق
الصحراء
@AlsahraTeam 'a teşekkürü
borç biliriz
شكراً جزيلاً للسيد فريق
الصحراء
@AlsahraTeam
لأجل اكتشافاته و تغريداته و
مشاركاته و قراءته القيّمة للنقوش الاسلامية المبكّرة
أنا محمد بن عمارة بن خزيمة ا
لأنصري آمنت بالله
Ben Muhammed bin Umâre bin
Huzeyme El-Ensarî, Allah’a İman ettim.
Notlar:
Bu çok değerli kaya yazıtının üzeri son dönemlerde bazı holiganlar tarafından boyalarla başka abes yazılar yazılarak bir hayli kirletilmiştir.
Yazıt sahibinin dedesi Ashâb-ı
Kirâm’dan ذو الشهادتين Zu’ş-şehâdeteyn (İki şahitlik sahibi)
lakaplı Huzeyme bin Sâbit’in nesep
silsilesi İbn Sa’d’ın Tabakâtında şu şekilde yer almıştır
خُزَيْمَةُ بْنُ ثَابِتِ بْن
الفاكه بن ثعلبة بن ساعدة بن عامر بن غيان بْن عامر بْن خطمة
Huzeyme bin Sâbit bin El-Fâke bin Sa’lebe bin
Sâ’ide bin Âmir bin Ğayyân bin Âmir bin Hatme
Ebu Nu’aym İsfahani’nin Ma’rifetu’s-Sahâbe
kitabında iki neseb silsilesi verilmektedir
خزَيْمَةُ بْنُ ثَابِتِ بْنِ الْفَاكِهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَدِيِّ بْنِ وَائِلِ بْنِ مُنَبِّهِ بْنِ امْرِئِ الْقَيْسِ بْنِ سَلْمَى بْنِ حَبِيبِ بْنِ عَدِيِّ بْنِ ثَعْلَبَةَ بْنِ امْرِئِ الْقَيْسِ بْنِ عَلْقَمَةَ بْنِ مُعَاوِيَةَ بْنِ جُشَمِ بْنِ مَالِكِ بْنِ الْأَوْسِ بْنِ حَارِثَةَ بْنِ ثَعْلَبَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَامِرِ بْنِ حَارِثَةَ بْنِ ثَعْلَبَةَ بْنِ غَسَّانَ بْنِ الْأَزْدِ بْنِ الْغَوْثِ بْنِ مَالِكِ بْنِ زَيْدِ بْنِ كَهْلَانَ بْنِ سَبَأِ بْنِ يَشْجُبَ بْنِ يَعْرُبَ بْنِ قَحْطَانَ بْنِ هُودٍ
خُزَيْمَةُ بْنُ ثَابِتِ بْنِ
الْفَاكِهِ بْنِ ثَعْلَبَةَ بْنِ سَاعِدَةَ الْأَنْصَارِيُّ، مِنْ بَنِي خَطْمَةَ
بْنِ جُشَمِ بْنِ مَالِكِ بْنِ الْأَوْسِ
İlk neseb silsilesi her
nedense, yine Evs bin Harise üzerinden Hz. Hûd (A.S)’a kadar götürülmektedir.
İkinci verilen neseb
silsilesi Hatme bin Cüşem bin Mâlik bin El-Evs’e uzanan Huzeyme bin Sâbit bin
El-Fâke/El-Fâkih bin Sa’lebe bin Sâ’ide El-Ensarî şeklinde kaydedilmiştir.
Hz. Peygamber (S.A.V) Huzeyme’nin iki adamın
şehadetine bedel olduğunu ifade buyurmuş bu sebepten ذو
الشهادتين Zu’ş-şehâdeteyn (İki şahitlik sahibi) lakabı ile tanınmıştır.
İbn Sa’d’ın Tabakâtında bu hususta şu rivâyet yer alır:
“Resulullah (S.A.V) bir
bedevîden bir at satın almıştı. Onu eve kadar getirivermesini ve orada parasını
almasını söyledi. Kendisi hızlı hızlı yürüdü, bedevî ise ağır ağır yürüyordu.
Bu arada bazı kimseler bedevîye gelip at üzerinde pazarlık yapmaya başladılar.
Onu Resulullahın satın aldığını kimse bilmiyordu. Bedevî Resulullaha (S.A.V) “Şu
atı alacaksan al, değilse sattım” diye seslendi. Resulullah (S.A.V), “Ben onu zaten satın aldım” buyurdular. Ama
bedevî “Vallahi ben onu sana satmadım” dedi. Resulullah (S.A.V) , “Bilakis, ben
onu senden aldım” deyince bedevî “Bir şahit getir” dedi. Bu sıralarda oradan
geçen Huzeyme (r.a.), “Ben şehâdet ederim, siz onu satın aldınız” dedi.
Resulullah (S.A.V), “Ne ile şâhitlik ediyorsun, sen alış-veriş esnasında
yanımızda değildin” deyince Huzeyme, “Biz seni vahiy gibi daha önemli bir mevzuda tasdik
ediyoruz, sen haktan başka bir şey söylemezsin” dedi. Bunun üzerine Resulullah
(S.A.V) ona “ ذو الشهادتين Zu’ş-şehâdeteyn” lâkabını
verdi.
وخزيمة بْن ثابت هُوَ
ذو الشهادتين. قَالَ: أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ قَالَ: حَدَّثَنِي
مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ خُزَيْمَةَ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ
عَمِّهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -
أَنَّ النَّبِيَّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - ابْتَاعَ فَرَسًا مِنْ
رَجُلٍ مِنَ الأَعْرَابِ فَاسْتَتْبَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - لِيُعْطِيَهُ ثَمَنَهُ فَأَسْرَعَ النَّبِيُّ - صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - الْمَشْيَ وَأَبْطَأَ الأَعْرَابِيُّ فَطَفِقَ
رِجَالٌ يُلْقُونَ الأَعْرَابِيَّ يُسَاوِمُونَهُ الْفَرَسَ وَلا يَشْعُرُونَ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - قَدِ ابْتَاعَهُ.
حَتَّى زَادَ بَعْضُهُمُ الأَعْرَابِيَّ فِي السَّوْمِ عَلَى ثَمَنِ الْفَرَسِ
الَّذِي ابْتَاعَهُ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -
فَلَمَّا زَادَهُ نَادَى الأَعْرَابِيُّ رَسُولَ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - فَقَالَ: إِنْ كُنْتَ مُبْتَاعًا هَذَا الْفَرَسَ
فَابْتَعْهُ وَإِلا بِعْتُهُ. فَقَامَ النَّبِيُّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ - حِينَ سَمِعَ قَوْلَ الأعرابي حتى أتاه الأعرابي . فَطَفِقَ النَّاسُ
يَلُوذُونَ بِالنَّبِيِّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -
وَبِالأَعْرَابِيِّ وَهُمَا يَتَرَاجَعَانِ. فَطَفِقَ الأَعْرَابِيُّ يَقُولُ:
هَلُمَّ شَهِيدًا يَشْهَدُ أَنِّي بِعْتُكَ. فَمَنْ جَاءَ مِنَ الْمُسْلِمِينَ
قَالَ لِلأَعْرَابِيِّ: وَيْلَكَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عليه
وسلم - لم يَكُنْ لَيَقُولَ إِلا حَقًّا. حَتَّى جَاءَ خُزَيْمَةُ بْنُ ثَابِتٍ
فَاسْتَمَعَ تُرَاجُعَ رَسُولِ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -
وَتُرَاجُعَ الأَعْرَابِيِّ فَطَفِقَ الأَعْرَابِيُّ يَقُولُ: هَلُمَّ شَهِيدًا
يَشْهَدُ أَنِّي بَايَعْتُكَ. فَقَالَ خُزَيْمَةُ: أَنَا أَشْهَدُ أَنَّكَ قَدْ
بَايَعْتَهُ. فَأَقْبَلَ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -
على خُزَيْمَةَ بْنِ ثَابِتٍ فَقَالَ: بِمَ تَشْهَدُ؟ فَقَالَ: بِتَصْدِيقِكَ يَا
رَسُولَ اللَّهِ. فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -
شَهَادَةَ خُزَيْمَةَ شَهَادَةَ رَجُلَيْنِ. قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ: لَمْ
يُسَمَّ لَنَا أَخُو خُزَيْمَةَ بْنِ ثَابِتٍ الَّذِي رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ
Ayrıca, Hz. Resul-i Ekrem (S.A.V)
onun hakkında:
من شهد له خزيمة أو
عليه فحسبه
“Herhangi bir kimsenin
lehine veya aleyhine Huzeyme’nin şahitlik etmesi yeterlidir” buyurmuştur.
Zeyd bin Sâbit de, Kur’an-ı
Kerim Cem’ edilirken ve sonrasında Mushaflar halinde yazılırken, Huzeyme bin
Sâbit’in bu husustaki şahitliklerini iki şahit hükmünde kabul etmiştir. Ahzâb
suresinin 23. Âyet-i kerimesi ile Tevbe suresinin son iki âyeti yazılı olarak
Huzeyme bin Sâbit’in (R.A) nezdinde bulunmuş, Zeyd bin Sâbit (R.A) başka bir
kimsede daha bulunmasını şart görmeyerek, Huzeyme’nin Hz. Resul-i Ekrem’in verdiği ذو الشهادتين Zu’ş-Şehâdeteyn
-İki Şehâdet Sahibi- sıfatından dolayı, nezdinde yazılı olmasını kâfi bulmuş,
şehâdetini esas kabul etmiştir.
Esahh kavle göre Uhud gazâsından itibaren tüm gazâlarda Hz. Resul-i Ekrem ile birlikte bulunmuş. İbn Sa’d’ın Tabakâtına göre, Umeyr bin Adiy bin Harşe ile birlikte beni Hatme’nin putlarını kırmakla vazifelendirilmiş ve bu vazifeyi yerine getirmişlerdir. Mekke’nin fethinde Beni Hatme’nin sancağını taşımıştır. Fitne döneminde, Cemel Vak’asında Hz. Ali (K.V) ‘nin safında yer almış. Hicri 37. Yılda cereyan eden Sıffin Muharebesinde yine Hz. Ali (K.V) ‘nin saflarına bulunmuş, savaşta önce kitâle girmemiş, ancak, Ammar bin Yasir’in (R.A) şehid olduğunu görünce, Ammar bin Yâsir’in (R.A) bağî bir topluluk tarafından şehid edileceğine dair hadis-i şerifi hatırlayarak kılıcını sıyırıp mukateleye girer ve Sıffîn’de şehid olur. رضي الله عنهما
Kendisinden bir çok kimse
ve oğulları, Umâre ve Abdullah hadis rivayetinde bulunmuş, Ebu Umâre künyesi
ile bilinmiştir.
Huzeyme bin Sâbit (R.A) Divân
oluşturacak kadar şiirler de söylemiş bu şiirleri çeşitli kaynaklarda yer almış
ve Divânı basılmıştır.
Huzeyme bin Sâbit (R.A)
hakkında bakınız:
https://al-maktaba.org/book/33383/2094
https://al-maktaba.org/book/9767/932
Huzeyme bin Sâbit (R.A)’in
oğlu Umâre’de tanınmış/güvenilir hadis râvilerindendir. Künyesi Ebu muhammed’tir.
Babasından, amcası Umâre bin Sâbit (R.A)’den ve İbn Abbas (R.A)’tan hadis
rivayet etmiştir. İbn Hibbân’a göre 105/723-724 senesinde 75 yaşında vefat
etmiştir:
Yazıt sahibi Muhammed bin
Umâre bin Huzeyme hadis râvilerindendir. Babasından hadis rivayet etiştir:
http://hadith.islam-db.com/narrators/7198/%D8%A3%D9%8E%D8%A8%D9%90%D9%8A%D9%87%D9%90
http://alhibr1.com/index.php?num=50542&instflash=1&instflash=1
https://tarajm.com/people/32785
İmam Buhari Muhammed bin Umâre bin Huzeyme’yi
محمد بن عمارة بن خزيمة بن ثابت
الأنصاري مديني
Muhammed bin Umâre bin Huzeyme bin Sâbit El-Ensarî Medînî adıyla kaydetmekte
ve şu hadisi rivâyet etmektedir:
مُحَمَّد بْن عمارة بْن خزيمة بْن ثابت الْأَنْصَارِيّ مديني، قَالَ سعد بْن
عَبْد الحميد حَدَّثَنَا عَبْد اللَّه بْن مُحَمَّد بْن عِمْرَان بْن إِبْرَاهِيم
بْن مُحَمَّد بْن طلحة بْن عبيد الله سَمِعَ خزيمة بْن مُحَمَّد عَنْ أَبِيه عَنْ
جده عَنِ خزيمة ابن ثابت عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ
اتقوا دعوة المظلوم، سمع منه ابن جريج، مرسل
(كتاب التاريخ الكبير للبخاري)
Sa’d bin Abdülhamid dedi, Abdullah bin Muhammed bin İmrân bin İbrahim bin
Muhammed bin Talha bin Ubeydillah rivayet etti, O Huzeyme bin Muhammed’ten , O
babasından , O da dedesi Huzeyme bin Sâbit’ten , O da Resulullah (S.A.V)’dan
işitti. Resulullah (S.A.V) buyurdu: “ Mazlumun duâsından (Bedduasından)
korkunuz/sakınınız” İbn Cureyc bunu ondan mürsel olarak işitmiş/dinlemiş.
Yazıt sahibi Muhammed bin
Umâre’nin oğlu Huzeyme bin Muhammed bin Umâre de hadis râvilerindedir:
Yorumlar
Yorum Gönder