Kadıköy-Ayrılık Çeşmesi

 















Kadıköy-Ayrılık Çeşmesi


Ayrılık Çeşmesi, Bugün Kadıköy, Haydar Paşa yakınlarında Taşköprü caddesi üzerinde yer almaktadır. Çeşmenin bu adla adlandırılmasının nedeni, her sene bu mahalde (İbrahim Ağa Çayırı ve Namazgâhı) Surre-i Hümayûn kalkacağı zaman. Burada dua edilip, herkes aile ve dostlarıyla burada veda ettiklerinden adı geçen çeşmeye Ayrılık çeşmesi denmiştir.(Hadikatu’l-Cevami’, Hafız Hüseyin Ayvansarâyi, İstanbul 1281, Cilt 2 Shf. 242; Mir’at-ı İstanbul, Mehmed Raif, İstanbul 1314 Shf. 36-37) Aynı mıntıka, Anadolu’ya ve Bağdat’ sefere giden ordunun da, İstanbul’a son veda mahalli olmuştur. Ayrılık çeşmesi’nin ilerisinde Bağdat’a giden yol, Bugün hala Bağdat Caddesi adını taşımaktadır.

Çeşme’nin kitâbesinden anlaşılacağı üzere ilk bânisi Gazanfer Ağa’dır.
Gazanfer Ağa Sultan üçücü Mehmed’in Kapıağası ve has oda başısı’dır. Adı Gazanfer Bin Abdurrahman’dır. Gazanfer Ağa’nın adı kendi döneminde birçok önemli siyasi olaylara karışmış. İstanbul’un çeşitli yerlerinde çok hayratı vardır. Bunlardan en önemlisi, Saraçhane başındaki, Bozdoğan-Valens su kemeri bitişiğinde ve Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan külliyesidir. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Karikatür Müzesi olarak kullanılan külliye 15 hücre ve Dershanesiyle Medrese, Sebil ve Gazanfer Ağa’nın kendi türbesinden oluşmaktadır. Bu külliye’nin 1004/1595 tarihli bir vakfiyesi bulunmaktadır. Gazanfer Ağa’nın Gediz’de bir camii, Ayrılık çeşmesi yakınında bugün mevcut olmayan zaviyesi ve Üsküdar’da onun adına Darüssaade Ağası İsa Ağa tarafından 1234’te yaptırılan bir çeşme daha tesbit edilmiştir. Gazanfer Ağa 23 Recep Pazartesi 1011/6 Ocak 1603 tarihinde, Sipahi-Yeniçeri ayaklanması sırasında, Sadrazam Hadım Hasan Paşa’nın katlinde rol aldıkları gerekçesiyle Darüssaade Ağası Osman Ağa ile birlikte saray’dan çıkarılarak yeniçeriler tarafından katledilmiştir. Gazanfer Ağa daha sonra Saraçhanebaşındaki Külliyesinde yaptırdığı türbe’de defnedilmiştir. Gazanfer Ağa ile Osman Ağa’nın katline şu manzum tarih söylenmiştir:




سپاه ايله يڭيچری اتفاق ايدوب غضنفر آغا ايله عثمان آغانڭ قتلنه دنمشدر

سرآی شاهده عثمان اغا غضنفر اغا
بری سپهرده كيوان و بيرسی مه ايدی
غلوّ عسكريله اولسه لر عجبمی شهيد
ايكيسيده شهدا خيلنه چو همره ايدی
ديدم او روز قيامت نشان ايچون تاريخ
رجب يگرمی اوچی بوالعجب دوشنبه ايدی
١٠١١

Sarây-ı Şahda Osman Ağa, Gazanfer Ağa
Biri Sipihrde keyvân vü birisi meh idi
Guluvv-i asker ile olsalar aceb mi şehîd
İkisi de şühedâ hayline çü hem-râh idi
Dedim o rûz-ı kıyâmet-nişân içün târîh
Receb yiğirmi üçü bu’l-‘aceb dûşenbe idi
1011

Bu manzum tarihin son mısra’ında Gazanfer Ağa’nın katledime tarihinin, 23 Recep Pazartesi günü 1011/6 Ocak 1603 olduğu söylenmektedir.

(Peçevî Tarihi, İstanbul 1282, Cilt 2, Shf. 197,204,210,255,285,294; Mecmua-ı Tevârîh, Hafız Hüseyin Ayvansarâyî, Yazma Topkapı Sarayı Kütüphanesi Yazmaları, H. 1565: 32b; İstanbul 1985, Shf. 95,106,132, 209; İsrtanbul Çeşmeleri, İbrahim Hilmî Tanışık, İstanbul 1945, 2. Cilt, Shf. 346; Gazanfer Ağa Manzumesi, Ekrem Hakkı Ayverdi, İstanbul Enstitüsü Dergisi,III , 1957, Shf. 85-96; Surre-i Hümayûn ve Surre Alayları, Doç. Dr. Münir Atalar, Ankara 1991)
Ayrılık Çeşmesi, 1154/1741 tarihi’nde, Sultan I. Mahmud döneminde Kapu-Ağası Ahmed Ağa tarafından yeniden yaptırılmıştır. Bu ikinci, yani tecdit kitâbesi şu şekildedir:







خان محمودڭ جناب كبريا
ذاتن ايتسون منبع لطف و عطا
چشمۀ پاكی غضنفر آغانڭ
بوليجق دهرڭ مروريله فنا
قاپو آغاسی كريم خير خلف
عهد لطفنده گوزل قيلدی بنا
گلدی بر خير اهلی تاريخن ديدی
پاك احيا ايلدی أحمد آغا
١١٥٤

Hân Mahmûd’un Cenâb-ı Kibriyâ
Zâtın etsin menba’-ı lutf u ‘atâ
Çeşme-i pâkı Gazanfer Ağa’nın
Bulucak dehrin murûrıyle fenâ
Kapu-ağası kerîm hayru halef
Ahd-ı lutfünde güzel kıldı binâ
Geldi bir hayr ehli târîhin dedi
Pâk ihyâ eyledi Ahmed Ağa
1154

Ayrılık Çeşmesi, 1340/1921 tarihinde, saray kadınlarından Dürriye Sultan tarafından tamir edilip şu ta’lik yazılı tamir kitâbesi konmuştur:





درّيّه سلطانڭ روحيچون الفاتحه
١٣٤٠

Dürriye Sultân’ın rûhiyçûn El-Fatiha
1340

Kesme taştan üç yalaklı olan çeşme, kemeri kavislerle şekillenmiş, cephenin üst kenarı oymalı bir kornişle çevrilmiştir. Çeşmenin diğer bir adı da söğütlü çeşme olmuştur. Çeşme 70’lı yıllarda yol genişletme bahanesi ile namazgâhın olduğu yerden alınarak yolun karşısına nakledilmiş, namazgâhı ise yok edilmiştir.







Yorumlar

Popüler Yayınlar