İstanbul’un Kaybolan Camileri: Güngörmez Camii

 








İstanbul’un Kaybolan Camileri: Güngörmez Camii

Müfid Yüksel


Cami, Fatih ilçesi, Sultanahmet Mahallesi, 99 Ada, 4-5-6-39. parseller üzerinde yer almaktaydı.


Diğer bir adı Kağnılı Mescid olan, Güngörmez Camii hakkında Hadîkatu’l-Cevâmi’de şu kayıt yer almaktadır:


Kanglı ( Kağnılı ) Mescidi Der Kurb-i Cami-i Sultan Ahmed

Bânisi Fatih’in Arabacıbaşısıdır.[1]Kanglı ( Kağnı ) tabiri arabanın türkîsidir. Merkadi nâma’lumdur. Minberini Cebeciyan Çorbacılarından Hüseyin Ağa vaz’ eylemiştir. Ve karîbinde Arasta Hamamı ve mukabilinde İskender Paşa Mektebi vardır. Kendi dahi anda medfundur. Hademesi ve vezaifi Ayasofya-yı Kebîr’den verilir. Mahallesi vardır.” ( AyvansarâyîHadikatu’l-Cevami’ , Cilt: 1, Shf. 173 )


Yukarıda belirttiğimiz gibi Güngörmez Camii’nin diğer bir adı da Kanglı (Kağnılı) Mescid’dir. Mescidin banisi, Hadikatu’l-Cevami’ yazarına göre, Fatih Sultan Mehmed’in arabacıbaşısı Bayezid Ağa’dır. Bugün Sultanahmed Tavukhane Sokakta yer alan camiin eski bir Bizans kilisesi üzerine kurulu olduğu tesbit edilmektedir. Nitekim, Hoca Saadeddin Efendi, Tacu’t-Tevarîh’inde At Meydanı civarında Güngörmez Kilisesinden sözetmektedir. Tacu’t-Tevarîh’teki kayda göre yapısının sağlamlığı nedeniyle barut mahzeni haline getirilen At Meydanı yakınındaki Güngörmez Kilisesine 22 Şabân 895/10 Temmuz 1490 tarihinde şiddetli bir sağanak yağışla beraber yıldırım isabet eder. İsabet eden yıldırım barut mahzeninde büyük patlamalara yol açar. Kilisenin kubbe ve diğer parçaları havada uçuşarak, çevredeki -hatta daha uzaklardaki mahallelerde- büyük zarara neden olur. (Hoca Saaduddîn,Tacu’t-Tevarîh, 1279:2/65-66;1992:3/267-268) Camiin yerinin eskiden büyük bir kilise olması ve yaptıranının Fatih’in arabacıbaşısı olması dolayısıyle, vakıf tahrir defterlerinde Fatih’in kendisine ait gösterilmiştir. Tacu’t-Tevarîh’in kaydını esas kabul edersek, camiin yapım tarihinin 1490 yılından, yani Fatih Sultan Mehmed’in ölüm tarihinden (1481) sonra olduğu ortaya çıkar. Yine Hadika’daki kayda göre camiin vakfiyesi Büyük Ayasofya Vakfı’na bağlıymış. Aynı şekilde arşiv belgelerinde de bu durum tescil edilmektedir:


A.AMD

8/4

7/B/1265

Tezkire-i Sâmiye

Ayasofya-i Kebîr vakf-ı şerîfi mülhakâtından Sultan Ahmed civârında Güngörmez câmi-i şerîfinin imamına meşruta hânenin dahi ziyâdece harâb olmasıyla müceddeden inşâsı doluzbin kuruş olacağı tahmin etdirilmiş olduğundan hâne-i mezkûrun ol mikdâr masrafla inşasına istîzânını şâmil evkâf-ı hümâyun nâzırı atûfetlu beğefendi hazretlerinin üç kıt’a takrîri manzûr-ı âlî buyurulmak içün takdîm kılınmış olmağla muvâfık-ı irâde-i seniyye-i cenâb-ı şehriyârî buyurulur ise ber muceb-i istîzân icrâsı iktizâlarının nâzır-ı müşârunileyh hazretlerine havâle olunacağı beyânıyla tezkire..




Ş.D

126/14

26/Z/1310

Nezâret-i Evkâf-ı Hümâyun

Mektûbî Kalemi

Aded:155


Haremeyn-i muhteremeyn hazînesinden mazbût evkâfdan Ayasofya-i Kebîr vakfı mülhakâtından Sultan Ahmed civârında Güngörmez câmi-i şerîfinin kurşunlarıyla sâir bazı mahalleri muhtâc-ı ta’mîr olmasına mebni hazîne-i evkâfca icrâ kılınan keşfi mübeyyin tanzîm ve leffen takdîm olunan deftere nazaran ta’mirât-ı mukteziyesinin mecîdi ondokuz kuruş hesâbıyla beş bin altıyüz oniki kuruş masrafla vücûda geleceği

Anlaşılmış olduğundan kâide-i tesarrufâta bi’r-riâye keşfinden noksanıyla ve kemâl-i metânet ve resânetle vücuda getirilmeğe sa’y u gayret olunmak üzere câmi-i şerîf-i mezkûrun kurşunlarının kurşun ....ma’rifeti ve evkâf-ı hümâyun ta’mirât memuru nezâreti ile ta’mirât-ı sâiresinin memur-ı mumaileyh ma’rifetiyle emâneten icrâsıyla hitâmında masârıf-ı vâkı’asının vakfına masraf kaydı zımnında meblağı mezbûrun üçyüz dokuz (1309) senesi bütçesi tertibinden sarfına me’zûniyet i’tâsı hususunun huzur-ı sâmi-yi sadâretpenâhîlerine arzı masârıfât idaresinden ifâde olunmağın ol bâbta emr u fermân hazret-i veliyyu’l-emrindir.

Fi 28 Zilka’de 1310 Ve Fi 1 Haziran 1309

Mühür: Es-seyyid Abdullah



Camiin yakınında harap halde Arasta Hamamı ve karşısında İskender Paşa Mektebi vardır. Yanında, çeşmesi, sebili, meşrutası, Tunuslu Mehmed Paşa Türbesi ile Sultan Ahmed Camii avlusunun cenaze giriş kapısı ve kapı üstü köşkü olan , ahşap çatılı taş minareli cami 1913’teki Kabasakal yangınında yanmış olup, sebil, meşruta ve kapı üstü köşkü yok olmuştur. Sadece Camiin duvar bakiyeleri, çeşmenin bir bölümü, Tunuslu Mehmed Paşa Türbesinin duvarları ve küpüne (Kaide) kadar minare kalıntısı ve bazı mezar taşları kalmıştır.


Notlar:


[1] “Bânisi Arabacı Bâyezîd olup” Hadîka, Mustafa Rakım Nüshası, Shf.85


Kabasakal Yangını Akabinde Güngörmez Camii İle Sultan I. Ahmed Sebilinin Birlikte Görünüşü

Sultan Ahmed Camii Civarındaki Güngörmez Camii Ve Çevresi 1913 Kabasakal Yangını Sonrasında Henüz Ayakta İken

Sultan Ahmed Camii Civarındaki Güngörmez Camii Ve Çevresinin Daha Yakından Görünüşü

Güngörmez Camii Ve Çevresi Harabesinin Bugünkü Görünüşü

Güngörmez Camii Manzumesinden Tunuslu Mehmed Paşa Türbesi Ve Cami Minaresi Kalıntısının Bugünkü Hali

Camiin Ana Sahanlığını Oluşturan Bölümünün Arsa Haline Gelmiş Bugünkü Hali

Kabasakal Yangını Akabinde Güngörmez Camii İle Sultan I. Ahmed Sebilinin Birlikte Görünüşü

1913 Kabasakal Yangını Öncesi Güngörmez Camii Önündeki Sultan I.Ahmed Sebili Ve Çevresi

Güngörmez Camii Kalıntılarının 1940 Yılında Encümen Arşivindeki Görüntüsü

Güngörmez Camiinin 1913 Alman Mavileri Haritalarındaki Çizimi

Yorumlar

Popüler Yayınlar