Selânik’teki Sabetaycı/Avdetî Topluluğuyla İlgili Dönemin Selanik Valisinin İstanbul’a Dâhiliye Vekâletine Gönderdiği 16 Zilhicce 1278/14 Haziran 1862 Tarihli Telgrafı/Raporu














Selânik’teki Sabetaycı/Avdetî Topluluğuyla İlgili Dönemin Selanik Valisinin İstanbul’a Dâhiliye Vekâletine Gönderdiği 16 Zilhicce 1278/14 Haziran 1862 Tarihli Telgrafı/Raporu


BOA,
A.MKT.UM
572/1
16/Z/1278

Bâb-ı ‘Âlî
Dâire-i Umûr-i Dâhiliyye
Aded:

Selânîk Vâlisi Hazretlerinin 16 Zilhicce 1278 Târîhiyle Makâm-ı ‘Âlî-yi Vekâletpenâhiye Meb’ûs Telgrafnâmesi Hallidir.

Gaybûbet eden Şerîf Çavuş’un taharrisi esnâsında Avdetî tâifesine mahsus hânelerden birisinin dahi basıldığı ve ikisi ma’rûf olup bir kanlı bıçak ve bir takım falaka değneği bulunduğu akdemce beyân olunmuş idi. Mezkûr hânede sâkine olan hâtunun hâkim, müftî ve muhâsebeci ve gümrük emîni efendiler ile a’zâdan Mehmed ve Meclis-i Tahkîk reisi İbrahim beğler ile olarak ma’rifet-i ‘âcizânemle tedkîkât-ı istintâkiyyesi icrâ olundukda bıçak-ı mezkûrda olan kan Şerîf Çavuş’un olmak lâzım gelmeyip ve tâife-i mezkûre fakat zâhiren İslâm görünüp ma’nen mezâhib-i İsrâiliyyeden birine sâlik olarak, hatta falaka değnekleriyle kendi usûllerinin hilâfına hareket eden zukûr ve inâsı (erkek ve kadınları) terbiye edegeldikleri tahakkuk eylediği gibi İslâm’a meyl-i tâmm gösterenleri dahi hafiyyen (gizliden) telef eyledikleri ve hâne-i mezkûr âdetâ mahall-i meşveret ve mücâzât olup aralıkta geceleri zukûrun ma’lûmu’l-esâmî (isimleri bilinen) küberâsı ve gündüzleri inâsın ihtiyâreleri tecemmu’ ederek ((kadınların yaşlıları toplanarak)  müzâkerâtı ve ba’zen mücâzât-ı habsiyyeyi dahi orada icrâ etmekde bulundukları ve bu cihet âdetâ bir nevi yatakçılık ve münâfıklık demek olduğu zann olunmağa başlamış olduğundan maddenin nihâyetine kadar gidilip gidilmemek şıklarından hangisi muvâfık-ı irâde-i ‘aliyye-i hazret-i sadâretpenâhîleri buyurulur ise merhameten emr u iş’ârı bâbında fermân efendimizindir.














Yorumlar

  1. Yaklaşık yüzyıldır siyonistlerin yönetimde agırlığı olan bir ülkede yaşıyoruz maalesef

    YanıtlaSil
  2. Müfid bey lütfen kitaplari eklerken yüksek çözünürlüklü resim olarak ekleyin ki okuyabilelim.

    Bir de tam tarihini hatirlamiyorum da galiba 6-7 sene geçti. Diyarbakur'da kültür sarayi denen binada muazzam bir elyazmasi eserler kütüphanesi vardi. Bu önce Ofis semtindeki Cahit Sitki Kültür Merkezi'ne tasindi. Sonra da HIÇBIR TUTANAK TUTULMADAN önce Istanbul'a gönderildi. Ordan da Konya'ya gönderildi. Dicle Üniversitesi adindaki ilk mektep bile olamayacak "sey" zerrece ilgilenmedi, belki haberleri bile olmadi! Benim gibi siradan bir kisinin yapabilecegi birsey yok. Sizin bu modern hirsizlik olayini arastirmaniz mümkün mü? Selamlar

    YanıtlaSil
  3. Bu konuya dair müstakil bir kitap hazırlamanızı çok isterim. Sizden okumak güzel olurdu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar