Nurbânu Vâlide Sultan/Ayakapı Hamamı Ve Çeşmesi

(Havuzlu Hamam, Gül Çeşmesi)

Müfid Yüksel

 Haliç surlarının Aya Kapısı ile Fener Kapısı arasındaki bölümünde, eskiden Yenikapı adıyla tanınan kapının hemen yanındadır. Çok harap vaziyettedir. Karşı tarafında çeşmesi bulunmaktadır. Bugün Abdülezel Paşa Caddesi ile Miralay Nazım Bey Sokağının kesiştiği noktada yer almaktadır. Hamam, halen mevcut inşâ Kitabesine göre 990/1582-83 tarihinde inşâ edilmiştir. Sultan III. Murad'ın vâlidesi Nurbânu Vâlide Sultan (Vefatı: 21 Zilka’de 991/6 Aralık 1583) tarafından Üsküdar’da kendi eseri olan Atîk Vâlide Camiine gelir getirmek üzere Mimar Sinan'a inşâ ettirilmiştir. Mimar Sinan’ın eserleri ile alakalı Tezkiretu’l-Bünyân’da hamam, “Vâlide Sultan Hammâmı Cebe Alî Kapusında” şeklinde kaydedilmiştir. (Sâî Çelebi, Tezkiretu’l-Bünyân, 1315:44; Haskan, 1995:177-178;Sezen, 1993:1/437 ; Konyalı, 1948:51) Bina, Valide Sultan, Yenikapı veya Havuzlu Hamam isimleri ile de tanınır. Hamam tek hamam olarak yaptırılmıştır. (Wolfgang Müller-Wiener, 1977:97,309,325; 2001: D 3/1, 97,309, 325)

Giriş Kapısı Üzerinde Halen Mevcut 990/1582-83 Tarihli İnşâ Kitâbesi Şu şekilde Okunmaktadır:


بحمدالله بو جای خرّم آباد
هزاران سعيله چون بولدی اتمام
بو عالی منزله دينلدی تاريخ
كه يوزی صويدر شهرڭ بو حمّام
٩٩٠


Bihamdillâh bu câ-yı Hürrem-âbâd
Hezârân sa’yle çün buldı itmâm
Bu âlî menzile dinildi  târîh
Ki yüzi suyıdır şehrin bu hammâm
990


Kitâbe metni Hafız Hüseyin Ayvansarâyî’nin “Mecmuâ-i Tevârih”inde bazı farklılıklarla kaydedilmiştir. (Ayvansarâyi, Mecmuâ, Topkapı Sarayı Kütüphanesi Yazmaları, H 1565, 126a). Kitâbe metni, Mehmed Ziâ Bey’in İstanbul ve Boğaziçi adlı ünlü eserinde doğru bir şekilde kaydedilmiştir. (Mehmed Ziyâ, 1336:1/342)

Mimar Sinan eseri olduğu halde, 1940'lı yıllarda artık kullanılmayan bir hamam olduğu için de yakın tarihimizde pek tanınmamıştır. Vakıflar Umum Müdürlüğü tarafından şahıslara satılıp özel mülkiyete geçen hamam, bugün için tümüyle harap durumdadır. 1947' de bu yapı bir kereste deposu olarak kullanılmaya başlanmış iki halvet kubbesi çökmüştür. Kurnaları ve mermer döşemeleri sahiplerince satılmıştır. Bugüne kadarda bu fonksiyonunu sürdürmüştür. Şimdilerde de yine kereste deposu olarak kullanılmaktadır.

Hamam, Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisinde şöyle anlatılmaktadır:

AYAKAPU HAMAMI 
Cibalide, Ayakapuda on altıncı asır yapısı, Türk yapı sanatının bedialarından tek bir hamamdır, bu satırların yazıldığı sırada çok harap bir halde ve bir kereste deposu haline konmuş bulunuyordu (1947); arka tarafı kubbeler hizasına kadar toprağa gömülmüş, İstanbul Ansiklopedisi için resimlerinin yapıldığı 1944 yılı ile 1947 arasında iki halvet kubbesi çökmüştür; diğer kubbelerin de yakın istikbalde çökeceği muhakkaktır. Bu güzel hamamın yirmi yirmi beş yıldan beri metruk olduğu söylenmektedir; vaktiyle bu hamamda çalışmış; 1944 de Küçükmustafapaşa Hamamında bulunan bir dellâk, Âyakapu Hamamının halk ağzında Havuzlu Hamam diye maruf olduğunu nakletmiştir.

Ayakapu Hamamının dış kapısı üzerinde mermer bir kitabe taşında şu tarih kıtası yazılıdır:
Bi hamdillâh bu câyi hurrem âbâd Hezaran sa'yile çün buldu itmam Bu âlî menzile dinildi târih «Ki yüzü sûyidir şehrin bu hammam» H. 999  (M.  1582)

Ayakapu Hamamının planındaki hususiyet, sokak kapusu ile camekân arasında bir bölmenin bulunmasıdır. Kereste deposu yapılan büyük kubbeli camekânın fresklerle tezyin edildiği görülüyor, ki bunlardan, dışarıdan girildiğine göre karşı sağ köşede,   kubbenin   altında bir parça kalmış, diğerleri dökülmüştür. Bir    küçük kubbe ve iki beşik kubbecik ile örtülü olan soğukluğun sağında bir temizlik yerleri   bulunup,    soldaki bir  kapudan da   müselles bir aralık içine yerleştirilmiş   ayakyollarına   geçilir. Asıl hamam kısmı, bir göbek taşı etrafında dört halvet ve üç sofadan ibarettir. 1947 de, kubbelerle sofaların üstündeki beşik kubbeler tehlikeli olduğu için soğukluğa   açılan   kapusu örülmüş bulunuyordu. Kurnaları ve mermer döşemeleri bir yüksek sanat eserinin kıymetini idrâktan âciz mal sahipleri tarafından sökülmüş - ve satılmış bulunuyordu.   İstanbul   Ansiklopedisi,   Büyük-şehrin «yüzü suyu» olan Ayakapu Hamamını tahrip edenleri, tarihin tel'inine terkeder. Bibi:  REK, Gezi Notu.” (Koçu, R.E, İstanbul Ansiklopedisi, C.3, 1379-1381)

R.Ekrem  Koçu'nun 196O'lı yıllarda bahsettiği duvarlardan ve kubbe desteklerindeki süsleme öğelerinden hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.

“Hamam doğu-batı doğrultusunda yerleşmiş dikdörtgen bir plana sahiptir. Ancak yapının iki kısa kenarı aynı uzunlukta olmadığından dikdörtgen düzgün değildir. Sıcaklık kısmı tamamen harap haldeki hamamın içine, burayı depo olarak kullanan kişilerce betonarme bir tadilat yapılmış ve üst yapının çökmesi önlenmeye çalışılmıştır.” (Sezen, DBİA, C. 1)

Hamamın karşısında Hamamdan 4 yıl sonra inşa edilmiş çeşmesi de bulunmaktadır. Çeşme, Kitâbesindeki tarih beytine göre, Hamamın bâniyesi Nurbânu Vâlide Sultan’ın vefatından 3 yıl sonra inşâ edilmiştir. Son yıllara kadar oldukça harap vaziyette duran çeşme, son senelerde esaslı bir tamir görmüştür. Çeşme, döneminin tarzında klasik Osmanlı mimari uslubunda, kesme taştandır. Kitâbesinin süslemelerinde gül motifleri bulunduğundan ahali içnde “Gül çeşme” de denilmektedir. Çeşmenin ayna taşının her iki tarafında, tas koyulan nişleri bulunmaktadır. Halen mevcut olan 994/1585-86 Tarihli  iki beyitlik manzum inşâ kitâbesi şu şekildedir:


بو جهان ايچره بلڭ ای تشنه لر
آب كوثردر ايشی بو چشمه نڭ
ديدم ايچن عاشقه تاريخدر
نوش جان اوله صويی بو چشمه نڭ



Bu cihân içre bilin ey teşneler
Ab-ı kevserdir eşi bu çeşmenin
Dedim içen âşıka târihdir
Nûş-i cân ola suyu bu çeşmenin
994


Çeşme kitâbesi metni Mehmed Ziyâ Bey’in İstanbul Ve Boğaziçi adlı dev eserinde de kaydedilmiştir. Yalnız son beyitte “İçen âşıka” yerine “Elhakk âşıka” şeklinde zuhul eseri olarak yanlış kaydedilmiştir. (Mehmed Ziyâ, 1336: 1/342)

Çeşme kitâbesinde tarihi rakam olarak kazılmamış olsa da, son tarih mısra’ı ebced
hesabı ile 994 yılını göstermektedir. Mimari özellikleri ve süslemeleri ve kitâbesinin
hattı   olarak hamam ile benzerlik gösteren çeşmenin
hamamdan birkaç yıl sonra yapıldığı kitabeden anlaşılmaktadır.
(Tanışık, 1943, 1/34-36; Egemen, 1993: 152)



Bibliography

Ayvansarayî, Hâfız Hüseyin,  Mecmuâ-i Tevârih, Topkapı Sarayı Kütüphanesi Yazmaları, H. 1565, 126a,

 Ayvansarayî, Hâfız Hüseyin, 1985  Mecmuâ-i Tevârih, Hazırlayanlar: Fahri Ç. Derin-Vahid Çabuk, İstanbul, Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, No: 3092, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul

Ayverdi, istanbul Haritası, C/6

Egemen, Affan, 1993. İstanbul’un Çeşme Ve Sebilleri, Arıtan Yayınevi, İstanbul

Haskan, M. Mermi, 1995. İstanbul Hamamları, Türkiye Turing Ve Otomobil Kurumu Yayınları, İstanbul

Koçu, Reşat Ekrem,  ISTA, III, 1379-1381; 
    
Konyalı, İbrahim Hakkı, 1948, Koca Mimar Sinan, istanbul  Shf. 51

Mehmed Ziyâ, 1336. İstanbul Ve Boğaziçi, Cilt.1, Dâru’t-Tibaati’l-Âmire, İstanbul

Wolfgang Müller-Wiener, 1977. Bildlexikon Zur Topographie Istanbuls,Verlag Ernst Wasmuth Tübingen  

Wolfgang Müller-Wiener, 2001, İstanbul’un Tarihsel Topografyası, Çeviren: Ülker Sayın, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul


Sâî Çelebi, Tezkiretü'l-Bünyân, 1315, Kütüphâne-i İkdâm, İst., 1315, s. 44;

Sezen, Ziya Nur, 1993. Ayakapı Hamamı, DBİA, Tarih Vakfı Yayınları, C.1 İçinde 437b-c

Tanışık, İbrahim Hilmi, 1943. İstanbul Çeşmeleri, I , Maarif Vekilliği Yayınları, Maarif Matbaası, İstanbul




























Yorumlar

Popüler Yayınlar